Karabük Valiliği
Karabük Valiliği
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü
Karabük Valiliği
Karabük Valiliği
İlimiz Hakkında
 
    Karabük 1937 yılında Safranbolu''ya bağlı Öğlebeli Köyü''nün bir mahallesi iken 1935 yılında açılan Ankara-Zonguldak demiryolu ile önemini arttırmıştır.
 
 
    3 Nisan 1937 yılında Atatürk''ün yönlendirmesi ile İsmet İnönü tarafından Karabük Demir Çelik Fabrikası''nın temelleri atılmıştır.Nüfus yoğunluğunun artmaya başladığı Karabük''te 25 Haziran 1939''da belediye teşkilatı kurulmuştur. 1941 yılında Safranbolu ilçesine bağlı bucak olan Karabük 3 Mart 1953 tarihinde 6068 sayılı kanunla Zonguldak İline bağlı bir ilçe haline gelmiştir. Karabük, 6 Haziran 1995 gün ve 22305 sayılı Resmi Gazete''de yayınlanan 550 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Çankırı''dan; Ovacık ve Eskipazar ilçeleri ile Zonguldak''tan; Eflani, Safranbolu ve Yenice ilçelerinin birleştirilmesiyle Türkiye''nin 78. ili olmuştur.

 

 
                                                                   

 

                     

 
İlçe Sayısı
 
6
 
Belde Sayısı
 
1 (Yortan)
 
Köy Sayısı
 
275
 
Mahalle Sayısı
 
90
  
İl Nüfusu
 
236978
 
İl Merkezi Nüfusu
 
132658
 
İlin Yüzölçümü (km2)
 
4.109
  
Kentsel Nüfus Oranı (%)
 
75,55
  
Kırsal Nüfus Oranı (%)
 
27
  
Nüfus Yoğunluğu
 
55
 
Ortalama Hane Halkı Büyüklüğü
5,56

                                                                               

 

KARABÜK İÇİN 5 GÜNLÜK HAVA TAHMİNİ

KARABUK

SAFRANBOLU

 
    Safranbolu evlerinin en önemli yerleri odalardır. Bu odalarda oturulur, yatılır, yıkanılır, yemek pişirilir ve yemek yenilir. Bu nitelikler bütün Safranbolu evlerinde birbirinin eşidir. Odaların ölçüleri değişirse de nitelikleri değişmez. Oda yükseklikleri orta katlarda 2.30-3.00 m., üst katlarda da 3 m.den daha fazladır.Evlerin içindeki odalarda oturma düzeni, bir hiyerarşiye bağlıdır ve sedirin en uygun yeri, ailenin en büyüğüne ya da gelen misafire terk edilir. Safranbolu evlerinde dış görünümler de çok görkemlidir.
 

                                 ,

 

Safran bitkisinin ürün olarak kullanılan kısmı yalnızca ortasındaki lifler olduğundan yetiştirilmesi ve bakımı çok emek isteyen bir bitkidir. Bu yüzden altın kadar değerlidir. 1 kilogram kuru safran elde etmek için ortalama 150 bin safran çiçeği gerekmektedir. Kendi ağırlığının yüz bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilme özelliği bulunan safran; ilaç, gıda, kozmetik sanayinde kullanılmaktadır.

Soğanlı bir bitki olan Safran çiçeğinin dikimi Ağustos-Eylül aylarında yapılır. Kasım sonu -Aralık başında açmaya başlayan çiçeğin hasadı hızlı bir şekilde yapılmak durumundadır. Çünkü; gün ağarırken açan çiçekler gün ilerledikçe solmaya başlar ve 1-2 haftalık çok kısa bir dönem içinde çiçeklenir.

OVACIK

İlçemizde Eti, Lidya, Paflogonyalılar, Galatlar, Roma, sonraki dönemlerde Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin etkileri görülür. Pürçükören köyü Karakoyunlu mahallesinde bulunan gerdek boğazı ve Karasin kaya mezarları Paflagonya dönemini yansıtmaktadır. 1350 tarihinde Osmanlı egemenliğine giren Ovacık, 1416 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından Çankırı Sancak beyliği, Çerkeş Kazasına bağlanmıştır.Osmanlı tarihçileri Şemseddin SAMİ ve Ali CEVAT’ ın araştırmalarına göre 1869 tarihli Kastamonu salnamesinde ilçemizin ismi ULAK (ŞEHBETTTÜN) olarak belirtilerek ,25köyü,2145 hanesi ve 7381 nüfusu ile Çerkeş ilçesine bağlı bir nahiye olduğu bilgieri yer almaktadır. Ayrıca o dönemlerde Amasra Limanı-Çankırı-İç Anadolu ticaret yolunu kullanan katırcı ve kervancıların Çerkeş-Ovacık-Safranbolu-Bartın güzergahını izledikleri de tespit edilmiştir.Cumhuriyetin ilk döneminde Ovacık,Çankırı ili Çerkeş ilçesine bağlı bir bucak iken ,1957 yılında ilçe olarak kurulması öngörülmüş 01.04.1959 tarihinde kuruluşunu tamamlayarak Çankırı ilinin ilçesi olmuştur. 1995 yılında Karabük’ün il statüsü kazanmasıyla Ovacık ilçesi Karabük iline bağlı bir ilçe olarak belirtilmiştir.

EFLANİ

    Eflani ilk ve ortaçağlarda Amasra kolonisinin İç Anadolu ile bağlantısını sağlamak amacıyla bir savunma şatosu olarak kurulmuştur. Bu tarihi başlangıçtan konuyu ele aldığımızda Eflani'nin ilk çağlardan bu yana çok önemli bir merkez olduğunu görebiliriz. Şemsettin Yaman Candar, bölgenin en müstahkem şatolarından biri olan Eflani'yi 1292 yılında Candaroğulları Beyliğinin merkezi yapmıştır. Konuyu özetlersek,Eflani; Bizans,Cenevizliler,Selçuklular ve Osmanlı medeniyetlerine beşiklik etmiş tarihi bir beldedir.Bu geniş zaman içinde ilçenin çeşitli yörelerinde bir çok tarihi yapıtlar meydana getirilmiş bu tarihi yapıtlardan bugüne pek azı kalmıştır. Bunlar da tarihi özelliklerini kaybetmek üzeredir. İlçe merkezindeki tarihi yapıtlardan Taşhan , Evliyahanı ve Refikdayıoğulları Oteli ile Tabaklar Köprüsü kısmen özelliklerini muhafaza etmektedirler. Ayrıca Gelicek ve Karacapınar köylerindeki bir çok ev tesbit edilerek koruma altına alınmıştır.Bunlara ilaveten hemen her köyde tarihi izler taşıyan benzeri eserler mevcuttur.Tarihi eserler arasında bugün kalıntılarına rastladığımız su yolları,manastır yıkıntıları,kaya mezarları,tümülüsler ve höyükler ile mağaralar mevcuttur. Ancak, bu tarihi eserlere ulaşmak için gerekli altyapı henüz oluşturulmamıştır. Bu nedenle bu tarihi eserleri görmek için turlar düzenlemek mümkün olmamaktadır.
    Eflani 1953 yılında ilçe olmuş, 1995 yılına kadar Zonguldak'a bağlı kalmıştır. İlçenin Karabük iline uzaklığı 47 km dir. Yüksek dağlar ve vadiler arasında yer alan Eflani'min 5 mahallesi 54 köyü vardır. Yüzölçümü 536 km karedir Denizden yüksekliği 930 metre dir. Toplam nufusu 12.000 dir Şehir merkezinde 3885 kişi yaşamakta olup nufusun kalan kısmı köylerde yaşamaktadır. İlçenin en önemli yükseltisi Tepedağ (1043m.) dır.

 ESKİPAZAR

 

    Karabük'ün güneyinde, il Merkezine 36 km uzaklıkta bulunan Eskipazar'da Proto-Hititler' den kalma çevrede pek çok kaya mezarı ve tümülüs bulunmaktadır. Bu dönemden kalma, ilçeye 3 km. uzaklıkta kalıntıları bulunan antik kent, en az 4 medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
    Üzerinde pek çok tapınak ve yazıtların bulunduğu Asar Kalesi, Asar Tepesindeki Kaya tünelleri, Roma Döneminden kalma kaya mezarları, ormanları ve soğuk suyu ile ünlü Çetiören Mesire Yeri, Bayındır İçmecesi ve Soğanlı çayında yetişen tatlı su balığı, Eskipazar'ın ilgi çeken değerleridir.
 
 

YENİCE

    1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Cenevizlilerden alınan Yenice, Selçuklu döneminden itibaren, bölgenin önemli bir yerleşim ve geçim yeridir. Osmanlı döneminde 15. Yüzyılda Bolu’ya bağlı bir nahiye idi. Cumhuriyet’ten sonra Devrek’e bağlı nahiye iken, 1953 Yılında Karabük’ün Zonguldak vilayetine bağlı ilçe oluşuyla Yenice Karabük’e bağlanmış, 1987 yılında da Zonguldak İline bağlı ilçe olmuştur. Karabük’ün 1995 yılında vilayet olması neticesinde Yenice bu tarihten itibaren Karabük’ün ilçeleri arasında yerini almıştır . Karabük’ün en batıdaki ilçesi konumunda olan Yenice, İl Merkezine 35 km mesafededir. Toplam 1150 km2´lik bir alana sahip olan Yenice yüzölçümünün % 85’i verimli ormanlarla kaplıdır. Arazi yapısı Batı Karadeniz Bölgesi´nin karakteristik özelliklerini taşır. Düz ve ova niteliğinde arazi yok denecek kadar azdır. Deniz seviyesinden 130 metre yüksekliğe konumlanan ilçenin doğal yapısı, özgün bitki örtüsü ve yaban hayat açısından önemli bir çeşitlilik içeriyor. İlçeye hayat veren Yenice Irmağı, yerleşim merkezinin içinden geçerek, ilçe topraklarını iki parçaya böler. Araç ve Soğanlı Çaylarının birleşmesiyle oluşan Yenice Irmağı, Zonguldak İli sınırları içinde Filyos Irmağı adıyla Karadeniz’e dökülür.