İlçe Sayısı
|
6
|
Belde Sayısı
|
1 (Yortan)
|
Köy Sayısı
|
275
|
Mahalle Sayısı
|
90
|
İl Nüfusu
|
236978
|
İl Merkezi Nüfusu
|
132658
|
İlin Yüzölçümü (km2)
|
4.109
|
Kentsel Nüfus Oranı (%)
|
75,55
|
Kırsal Nüfus Oranı (%)
|
27
|
Nüfus Yoğunluğu
|
55
|
Ortalama Hane Halkı Büyüklüğü
|
5,56
|
,
Safran bitkisinin ürün olarak kullanılan kısmı yalnızca ortasındaki lifler olduğundan yetiştirilmesi ve bakımı çok emek isteyen bir bitkidir. Bu yüzden altın kadar değerlidir. 1 kilogram kuru safran elde etmek için ortalama 150 bin safran çiçeği gerekmektedir. Kendi ağırlığının yüz bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilme özelliği bulunan safran; ilaç, gıda, kozmetik sanayinde kullanılmaktadır.
Soğanlı bir bitki olan Safran çiçeğinin dikimi Ağustos-Eylül aylarında yapılır. Kasım sonu -Aralık başında açmaya başlayan çiçeğin hasadı hızlı bir şekilde yapılmak durumundadır. Çünkü; gün ağarırken açan çiçekler gün ilerledikçe solmaya başlar ve 1-2 haftalık çok kısa bir dönem içinde çiçeklenir.
İlçemizde Eti, Lidya, Paflogonyalılar, Galatlar, Roma, sonraki dönemlerde Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin etkileri görülür. Pürçükören köyü Karakoyunlu mahallesinde bulunan gerdek boğazı ve Karasin kaya mezarları Paflagonya dönemini yansıtmaktadır. 1350 tarihinde Osmanlı egemenliğine giren Ovacık, 1416 yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından Çankırı Sancak beyliği, Çerkeş Kazasına bağlanmıştır.Osmanlı tarihçileri Şemseddin SAMİ ve Ali CEVAT’ ın araştırmalarına göre 1869 tarihli Kastamonu salnamesinde ilçemizin ismi ULAK (ŞEHBETTTÜN) olarak belirtilerek ,25köyü,2145 hanesi ve 7381 nüfusu ile Çerkeş ilçesine bağlı bir nahiye olduğu bilgieri yer almaktadır. Ayrıca o dönemlerde Amasra Limanı-Çankırı-İç Anadolu ticaret yolunu kullanan katırcı ve kervancıların Çerkeş-Ovacık-Safranbolu-Bartın güzergahını izledikleri de tespit edilmiştir.Cumhuriyetin ilk döneminde Ovacık,Çankırı ili Çerkeş ilçesine bağlı bir bucak iken ,1957 yılında ilçe olarak kurulması öngörülmüş 01.04.1959 tarihinde kuruluşunu tamamlayarak Çankırı ilinin ilçesi olmuştur. 1995 yılında Karabük’ün il statüsü kazanmasıyla Ovacık ilçesi Karabük iline bağlı bir ilçe olarak belirtilmiştir.
Eflani ilk ve ortaçağlarda Amasra kolonisinin İç Anadolu ile bağlantısını sağlamak amacıyla bir savunma şatosu olarak kurulmuştur. Bu tarihi başlangıçtan konuyu ele aldığımızda Eflani'nin ilk çağlardan bu yana çok önemli bir merkez olduğunu görebiliriz. Şemsettin Yaman Candar, bölgenin en müstahkem şatolarından biri olan Eflani'yi 1292 yılında Candaroğulları Beyliğinin merkezi yapmıştır. Konuyu özetlersek,Eflani; Bizans,Cenevizliler,Selçuklular ve Osmanlı medeniyetlerine beşiklik etmiş tarihi bir beldedir.Bu geniş zaman içinde ilçenin çeşitli yörelerinde bir çok tarihi yapıtlar meydana getirilmiş bu tarihi yapıtlardan bugüne pek azı kalmıştır. Bunlar da tarihi özelliklerini kaybetmek üzeredir. İlçe merkezindeki tarihi yapıtlardan Taşhan , Evliyahanı ve Refikdayıoğulları Oteli ile Tabaklar Köprüsü kısmen özelliklerini muhafaza etmektedirler. Ayrıca Gelicek ve Karacapınar köylerindeki bir çok ev tesbit edilerek koruma altına alınmıştır.Bunlara ilaveten hemen her köyde tarihi izler taşıyan benzeri eserler mevcuttur.Tarihi eserler arasında bugün kalıntılarına rastladığımız su yolları,manastır yıkıntıları,kaya mezarları,tümülüsler ve höyükler ile mağaralar mevcuttur. Ancak, bu tarihi eserlere ulaşmak için gerekli altyapı henüz oluşturulmamıştır. Bu nedenle bu tarihi eserleri görmek için turlar düzenlemek mümkün olmamaktadır.
Eflani 1953 yılında ilçe olmuş, 1995 yılına kadar Zonguldak'a bağlı kalmıştır. İlçenin Karabük iline uzaklığı 47 km dir. Yüksek dağlar ve vadiler arasında yer alan Eflani'min 5 mahallesi 54 köyü vardır. Yüzölçümü 536 km karedir Denizden yüksekliği 930 metre dir. Toplam nufusu 12.000 dir Şehir merkezinde 3885 kişi yaşamakta olup nufusun kalan kısmı köylerde yaşamaktadır. İlçenin en önemli yükseltisi Tepedağ (1043m.) dır.
1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Cenevizlilerden alınan Yenice, Selçuklu döneminden itibaren, bölgenin önemli bir yerleşim ve geçim yeridir. Osmanlı döneminde 15. Yüzyılda Bolu’ya bağlı bir nahiye idi. Cumhuriyet’ten sonra Devrek’e bağlı nahiye iken, 1953 Yılında Karabük’ün Zonguldak vilayetine bağlı ilçe oluşuyla Yenice Karabük’e bağlanmış, 1987 yılında da Zonguldak İline bağlı ilçe olmuştur. Karabük’ün 1995 yılında vilayet olması neticesinde Yenice bu tarihten itibaren Karabük’ün ilçeleri arasında yerini almıştır . Karabük’ün en batıdaki ilçesi konumunda olan Yenice, İl Merkezine 35 km mesafededir. Toplam 1150 km2´lik bir alana sahip olan Yenice yüzölçümünün % 85’i verimli ormanlarla kaplıdır. Arazi yapısı Batı Karadeniz Bölgesi´nin karakteristik özelliklerini taşır. Düz ve ova niteliğinde arazi yok denecek kadar azdır. Deniz seviyesinden 130 metre yüksekliğe konumlanan ilçenin doğal yapısı, özgün bitki örtüsü ve yaban hayat açısından önemli bir çeşitlilik içeriyor. İlçeye hayat veren Yenice Irmağı, yerleşim merkezinin içinden geçerek, ilçe topraklarını iki parçaya böler. Araç ve Soğanlı Çaylarının birleşmesiyle oluşan Yenice Irmağı, Zonguldak İli sınırları içinde Filyos Irmağı adıyla Karadeniz’e dökülür.